Araştırma iki safhalı olarak planlanmıştır. Birinci aşamada, dar hacimli konutlarda oturanların kullandıkları mobilyalardaki genel şikayetleri ve isteklerini belirleme amacıyla bir anket düzenlenmiş ve bu anket Eryaman/Ankara'da 1+1 ve 2+1 konutlarda oturan 247 aile ile yüz-yüze temas metodu ile doldurulmuştur. İkinci aşamada ise, bu anket sonuçlarına göz önüne alarak mobilya tasarımının esasları belirlemiş, bu esaslara uygun olarak çözümlemesi yapılmış ve 1+1 konuta uygulanmıştır. Bu bildiri, anılan araştırmanın ikinci safhası ile ilgilidir.
Dar hacimli konutlara uygun mobilya tasarımı ile ilgili olarak, anketten öncelikli olarak aşağıdaki üç tasarım faktörünün öne çıkarılması gerektiği saptanmıştır.
I) Fonksiyon öncelikli tasarım ve çok fonksiyonluluk
II) Modülerlik
III) Ürün çeşitlendirme ve ürün farklılaştırma
Ortaya çıkan bu öncelikli tasarım faktörleri ve kullanıcı isteklerine göre, tek bir konutun mekânlarına uyan mobilyalar yerine konut planı ne olursa olsun her tür dar hacimli konuta uygulanabilecek genel bir sistem içeren mobilya tasarımına yönelinmiştir. Bu genel sistem üç alt sistemden oluşmaktadır:
I) Kutu mobilya sistemi (TOKİ ERY KMS)
II) Oturma ve yatma mobilya sistemi (TOKİ ERY OYS)
III) Masif mobilya sistemi (TOKİ ERY MMS)
Bu üç alt sistem çok fonksiyonluluk, modülerlik ve ürün farklılaştırma hedefleri içerisinde analiz edilerek genel esaslar ortaya konuş ve ortaya konan sistem esaslarının 1+1 konuta uygulaması yapılmıştır. Bu uygulamada, bildiri sonunda verilmiştir. Bildiri ile ilgili kısıtlar nedeniyle sistem yaratmaya yönelik çalışmalar verilememiştir. Ancak kongrede görsel olarak sunulacaktır.
1. Giriş
Tasarım, belirli (spesifik) bir ihtiyacı karşılamak için ortaya konan yaratıcı planlama çalışmaları olarak tanımlanan tasarlama faaliyeti sonucu ortaya konan ürün olarak tanımlanmaktadır. Oldukça kapsamlı bir süreç olan tasarlama faaliyeti içerisinde, spesifik bir ihtiyacı karşılamak için endüstriyel bir malzemeye veya malzemelere tekil veya kozmopolit bir yapı içerisinde endüstriyel işleme teknikleriyle bir değer katılarak tasarım olarak adlandırılan "ürün" ortaya çıkarılır. Malzemeye katılan bu değer "ürün değeri" olarak adlandırılıp bu değerin seviyesi aynı zamanda ürün kalite göstergesidir.
Genel olarak bir üründe, özel olarak da mobilyanın tasarlanma sürecinde ürün değeri ile ilgili aşağıdaki beş karakteristiğin eksiksiz olarak yansıtılması gerekir:
1.Fonksiyonellik: Mobilyanın veya mobilya elemanlarını kendisine yüklemiş bulunan fonksiyon ve fonksiyonları yerine getirebilme özelliği
2.Güvenilirlik: Normal şartlar altında mobilyanın ne kadar süre fonsiyonunu yerine getirebildiğinin bir ölçüsüdür.
3.Dayanıklılık: Güvenilirliğin tersine olumsuz şartlar altında mobilyanın ne kadar süre ile ve ne kadar iyi olarak fonksiyonunun yerine getirebileceğinin bir ölçüsüdür.
4.Estetik Özellikleri: Mobilyada görsel özelliklerin tatmin ediciliğidir. Ölçülendirme uygunluğu, orantı, armoni, yüzey özellikleri, düzgünlük, kusursuzluk, üst yüzey işlemleri gibi görsel ve estetik kuralları esas alır.
5. Emniyet: Mobilyanın ve mobilya elemanlarının, fonksiyonunu kullanıcı açısından tehlike yaratmayacak şekilde yerine getirmesi özelliğidir.
Bu beş karakteristiğin mobilyaya yansıması ancak tasarlama sürecinin bir plan dahilinde gerçekleştirilmesiyle mümkündür. Ancak; bu planlamanın yaratıcı planlama olması gerekmektedir. Yaratıcılık; her zaman için ürünün bir özelliğinde bir yenilik gerektirir. Bu yenilik malzemede formda fonksiyonda veya ürünün yapısal sisteminde olabilir. Spesifik ihtiyaç kelimesi ise gerçekleştirilmekte olan tasarlama faaliyetinin tam olarak bilinçli olarak yürütülüp yürütülmediğini gösterir. Tasarımcı neyi tasarladığını ve niçin tasarladığını bilmek zorundadır. Bir başka deyişle sorun açık bir şekilde tanımlanarak ortaya konmalıdır. Sorunun tanımlanması tasarımcının çabalarını, amaçlanan yaratıcı planlama yönünde harcanmasına olanak sağlar. Sonuçta tasarlama faaliyeti bir ihtiyaçla başlar. Ürün (tasarım) bu ihtiyacı gidermede bir yardımcı araçtır.
Dar hacimli konutlara uygun mobilya tasarımını hedefleyen ve Başkanlığa bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) sponsorlukla desteklenen bu araştırmada problemin net olarak ortaya konması açısından bir anket çalışması düzenlenmiştir. Ankete, TOKİ'nin Ankara/Eryaman'da yaptığı dar hacimli konutlarda (1+1 ve 2+1) mobilya kullanımıyla ilgili şikayetleri ve istekleri, bu tip konutların hane halkına yetip yetmediği konut ve mobilya ilişkilerinin ortaya çıkarılmasına yönelik bilgilerin derlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik sorular sorulmuştur. Anketin uygulanması için Eryaman Toplu Yapı Yönetimleri'nin 4.Etabı ile diyaloğa geçilerek buraya bağlı 320 konuttan rastgele seçilen 247 konut belirlenmiş ve konut sakinlerine projenin amacına bağlı olarak, 21 soru yöneltilmiştir. Kişilerin anket sorularına verdikleri cevaplar istatistiksel anlamda değerlendirilip, frekans dağılımları bulunarak özet sonuçları Tablo 1'de verilmiştir.
2.Durum Saptaması
Dar hacimli konutlara uygun olarak tasarlanacak mobilyalarda tasarıma temel teşkil edecek verilerin ortaya konması açısından saha çalışması ile yapılan anket analiz edilerek aşağıdaki saptamalara varılmıştır.
2.1 Dar Hacimli Konutlara Olan Talebin Nedenleri
Bir toplumun demografik özellikleri pazarlama ile ilgili olarak alınan en önemli faktörlerden biridir. Konut ile ilgili olarak da içerisinde farklı kişi sayılarını barındırabilmek için farklı büyüklüklerde konutlar üretilmektedir. Ancak; satın alma kararında konut içerisinde yaşayan kişi sayısı etkili faktör olması gerekirken, özellikle dar gelirli ailelerde "Başımı sokacak bir yer" anlayışı hakim olarak ekonomik faktörler ön plana çıkmaktadır. Bu durum %75 lik bir oranla ankette de doğrulanmaktadır.(Tablo 1)
Saptama:
Mekân aynı olmasına rağmen mekân içerisinde yaşayan kişi sayısı değişmektedir. Kişi sayısına göre mobilya gereksinimi değişeceğinden konutlarda standart mobilya kullanımı yerine, içinde yaşayacak kişi sayısının gereksinimlerini karşılamak yetecek şekilde mobilya sayısının ve hacminin ayarlanabilir olması gerekmektedir.
2.2 Dar Hacimli Konutlarda Oturan Kişi Sayısı
Ekonomik faktörlerin öne çıkmasıyla konut içerisinde yaşayan kişi sayısı da farklılık göstemrektedir (Tablo 1). Az kişinin yaşadığı dar hacimli bir konutta, genel amaçlı üretilmiş mobilyalar yeterli olabilirken çok kişinin yaşaması durumunda özellikle mahremiyetin arandığı fonksiyonların karşılanması hem mekân hem de mekân donatım elemanı (mobilya) açısından sorun olmaktadır.
Dar hacimli konutta yaşayan kişi sayısının artması, ancak konut hacminin aynı olması mobilyaların ihtiyacı karşılamak üzere her zaman ihtiyacı karşılamaya hazır olma durumu yerine, zaman dahilinde ihtiyaç ortaya çıktıkça mobilyanın o ihtiyacı karşılama üzere hazırlanması ilkesi esas alınmalıdır. Yatma, çalışma, yemek yeme gibi. Bu durumda bir mobilyada birden fazla fonksiyon birleştirilerek "Çok fonksiyonluluk" durumu ortaya çıktıkça mobilyanın o ihtiyacı karşılamak üzere hazırlanması ilkesi esas alınmalıdır. Yatma çalışma, yemek yeme gibi. Bu durumda bir mobilyada birden fazla fonksiyon birleştirilerek "Çok fonksiyonluluk" durumu ortaya çıkar. Koltuklara oturma fonksiyonunu karşılamak üzere masa oluşumu, karyolalarda yavru yatak uygulaması, masalarda büyüyen masa uygulaması, yine masalarda dolap tipi ayaklar kullanılarak depolama fonksiyonlu masa uygulaması buna örnek verilebilir. Temel prensip; konstürksiyonel yapıdan ortaya çıkan ölün alanları değerlendirerek mobilyanın ihtiyaç karşılama seviyesinin arttırılmasıdır.
Saptama:
Dar hacimli konutlarda kullanılacak mobilyalarda, her zaman ihtiyacı karşılamak üzere hazır olma yerine ihtiyaç ortaya çıktığı anda mobilyanın veya fonksiyonun devreye sokulması ilke edinilmelidir. Bu durumda, çok fonksiyonluluk ortaya çıkar. Dar hacimli ancak çok kişinin barındığı konularda kullanılacak mobilyaların tasarımında çok fonksiyonluluk esası alınmalıdır.
2.3 Dar Hacimli Konutların Mülkiyet Durumu
Konutların mülkiyet durumu, içerisinde yaşayan kişinin mobilya tercihi açısından önemlidir. Konutun mülkiyeti içerisinde yaşayan kişinin olması durumunda, satın alma kararı, konuta uygunluğa göre yapılır veya özel siparişe göre mobilya yaptırılabilir. Ancak, kiracılık halinde, ailenin sık-sık yer değiştirme durumu söz konusudur ve sahip olduğu mobilyayı konuta yerleştirmek durumundadır. Bu durumda, kirada yaşayan aileler, mobilya satın alırken, her türlü hacme uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış mobilyaları tercih etmek zorundadırlar. Yapılan anketle, dar hacimli konutlarda yaşayanların yarıya yakın kısmı kiracı durumdadırlar (Tablo 1).
Saptama:
Dar hacimli konutlarda yaşayanların önemli bir kısmı kiracı durumundadırlar. Bunların belirli zamanlarda konut değiştirme durumunda farklı yapı ve büyüklükteki mekânlarda oyum sağlayabilecek şekilde olması gerekir.
2.4 Dar Hacimli Konutlarda Yaşayanların Statüleri
Anket sonuçlarına göre dar hacimli konutlarda, ağırlıklı olarak, memurlar barınmakla birlikte farklı uğraşlara sahip insanlar da kalabilmektedir. (Tablo1)
Aynı meslekten olsalar bile, insanların yaıları ve sosyal statüleri gereği konut içerisindeki gereksinimleri vardır. Örneğin; Okumayı seven bir insan daha fazla kitap depolama gereksinimine, boşzaman uğraşıları-hobileri olan bir insan daha fazla sergilime hacmine, sık misafirleri gelen sosyal bir insan daha fazla oturma alanına gereksinim duyacaktır.
Saptama:
Mobilyalar, insanların farklı gereksinimlerini farklı oranlarda karşılayabilecek şekilde olmalıdır. Çünkü tek kişinin barındığı ve iç-dış kişi sirkülasyonunun az olduğu bir konutta, çok fazla oturma elemanı veya herhangi bir üründe fonsiyon zenginleştirmesi bir anlam ifade etmemektedir. Dahası, fazladan yer işgal etmesi veya mobilyanın ekonomik ömrünün azalması gibi sorunlar baş gösterir.
2.5 Dar Hacimli Konutlarda Yaşayanların Aile Geliri
Mobilya satın alma kararının verilmesine gelir seviyesi son derece önemli bir faktördür. Ailenin gelir seviyesi arttıkça, mobilyada bir ihtiyacı karşılamaya yönelik fonksiyon ve fiyat öncelikli satın alma kararı yerine, kalite ve estetik öncelikli satın alma kararı ortaya çıkmaktadır. Dahası, gelir seviyesi arttıkça, mobilya ihtiyacının tam olarak karşılanması söz konusu iken, düşük gelir seviyelerde ihtiyacın şiddeti doğrultusunda öncelik sırasına göre ve kısıtlı olarak ihtiyaç karşılanmaktadır.
Dar hacimli konutlarda yaşayan aile gelirlerindeki farklılık Tablo1'de açıkça görülmektedir. Kişi başına düşen milli gelir gözönüne alındığında (2200$), bu tür konutlarda yaşayanların yardan fazlasının Türkiye ortalamasının altında olduğu görülecektir.
Saptama:
Gelir seviyesi arttıkça satın alma kararında kalite ve estetik tatmin ön plana geçer. Bu nedenle mobilyaların farklı gelir seviyelerine hitap edecek şekilde tasralanması gerekir.
2.6. Mobilyaların Kalite Boyutları
Daha önce de açıklandığı gibi, mobilya, ürün değerini ortaya çıkaran beş karakteristik açısından tatmin edici olmalıdır. Bunlar, fonksiyonellik, sağlamlık, dayanıklılık, estetik özellikler ve emniyettir. Bu karakteristikler mobilyada kalite boyutları olarak adlandırılır. Bu karakteristiklerin mobilyaya yansıtılma derecesi, mobilyanın kalite seviyesinin bir göstergesidir. Bunlara ilaveten "Makul fiyat" işleme açısından bir rekabet unsurudur.
Yapılan ankette de, dar hacimli konutlarda yaşayanlar da bu kalite boyutlarının farkındadır. Satın alma kararında en fazla fiyat ve etkili görünüm etkili olurken fonksiyonellik ve sağlamlık da yakınlılık önemli karakteristiklerdir.
Dar hacimli konutlarda yaşayanların mevcut mobilyalarındaki sorunlar ele alındığında, benzer karakteristiklerin öne çıktığı ve yeterince tatmin edilmediği ortaya çıkmaktadır.
Saptama:
Mobilya tasarımında son zamanlarında moda pazarlama sloganları olan "Müşteri mutluluğu" ve "Toplam Kalite Yönetimi" nin esas alınması gerekir. Bu da ancak ürün kalite boyutları olarak adlandırılan ve ürün değerini temsil eden karakteristikler olarak fonksiyonellik,sağlamlık, dayanıklılık, estetik özellikler ve emniyetten oluşan unsurların tatmin ediciliği ile sağlanabilir.
2.7. Konut Büyüklülüğünün Mobilya Tasarımına Etkisi
Küçük konutlarda, hacim darlığı nedeniyle, konut içerisindeki yerleştirilecek her mobilya konut içi sirkülasyonu olumsuz olarak etkileyecektir. Bu nedenle, sırf estetik kaygılarla mobilyanın ölçüsünü fonksiyonun gerektirdiğinden daha büyük tutmak daha az mobilya konulmasına neden olarak ihtiyacın karşılanma seviyesini düşürüp, konut içi sirkülasyonu ve konforu olumsuz etkiler. Bu sonuç ankette de desteklenmektedir.
Saptama:
Dar hacimli konutlarda, hacimin darlığı nedeniyle, içerisinde kullanılacak olan mobilyalarda fonksiyonun gerektirdiği ölçüler dahilinde bölümlendirme yapılarak mevcut mobilya hacminden maksimum yararlanma esas alınmalıdır. Mobilyanın konkurunda, sırf estetik kaygılarla, fonksiyonun gerektirmediği abartılmış formlara yer verilmemelidir.
3. Tasarım Çözümlemesi
Buraya kadar yapılan değerlendirmeler ışığında, dar hacimli konutlarda mobilya tasarımı ile gilili durum saptamasından ortaya çıkan sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Dar hacimli konutlarda, farklı nedenlerle içinde yaşayan kişi sayısı ve dolayısıyla mobilya gereksinimin büyüklüğü değişebileceğinden konutlarda standart mobilya kullanımı yerine mobilya sayısının veya hacminin ayarlanabilir olması gerekir. Çözüm:Modülerlik
İhtiyaçlar ortaya çıktıkça devreye sokulmak üzere, mobilyalar çok fonksiyonlu olmalıdır. Çözüm:Çok Fonksiyonunluluk
Dar hacimli konutlarda yaşayanların önemli bir kısmı da kiracı durumundadır. Tasarlanacak olan mobilyaların, konut değiştirme durumunda farklı yapı ve büyüklükte mekanlara uyum sağlayabilecek şekilde olması gerekir. Çözüm:Modülerlik
Mobilyalar, insanların farklı gereksinimlerini farklı oranlarda karşılayabilecek şekilde olmalıdır. Çözüm: Modülerlik
Gelir seviyesi arttıkça satın alma kararında fonksiyon önceliği yerine fonksiyon karşılama ile birlikte kalite ve estetik tatmin ön plana geçer. Bu nedenle, mobilyaların farklı gelir seviyelerine hitap edecek şekilde tasarlanması gerekir. Çözüm: Ürün Farklılaştırma
Dönem kalite dönemidir. Tasarlanacak olan mobilyanın kaliteli olması gerekir. Bu da ancak mobilyanın kalite boyutları olarak adlandırılan fonksiyonellik, sağlamlık, dayanıklılık, estetik uygunluk ve emniyet açısından tatmin edici olması ile sağlanabilir. Çözüm : Kaliteli Üretim
Mobilyalar zaten dar olan konut hacmini maksimum değerlendirecek şekilde tasarlamalı, gereksiz hacim işgâl eden abartılmış formlara yer verilmemelidir.
Yukarıda özeti verilen durum saptamasından sonra ortaya çıkan sonuçlar, dar hacimli konutlar için mobilya tasarımına ilişkin tasraım kriterlerine dönüştürüldüğünde üç tasraım kriterinin öne çıktığı görülür:
1) Fonksiyon öncelikli tasraım ve çok fonksiyonluluk (Tasarımın Fonksiyon boyutu)
2) Modülerlik
3) Üretim farklılaştırma (Estetik, fiyat ve kalite açısından)
3.1. Fonksiyon ve Fonksiyonellik
Fonksiyonellik mobilyada bir ihtiyacı karşılama özelliği olarak tanımlanır. Bir konut içerisinde mobilya kullanmanın ana nedeni konut içerisindeki yaşamsal faaliyetler esnasında ortaya çıkan ihtiyaçları konforlu bir şekilde karşılamaya yöneliktir. Bu ihtiyaçların en önemlileri yemek, yatma, depolama, sergileme, zihinsel ve bedensel çalışma, oturma-dinlenme olarak sıralanabilir. Temel hedef insan ihtiyaçlarının karşılanması olduğuna göre, mobilyaya ürün değeri olan fonksiyonelliğin katılması esnasında, fonksiyona bağlı ürün kullanışlılık değerinin arttırılabilmesi için, ölçülerin insan ve depolama-sergileme fonksiyonlu mobilyalar için içerdiği objelerin ölçülerine uygun olarak (Antropemetrik uygunluk) verilmesi gerekir. Bu nedenle, mobilya tasarımı aşamasında, tasarımcı bu ölçüleri el atında bulundurmalıdır. Bu durum mekânın ve mobilyanın mevcut hacminden optimum yararlanma açısından son derece önemlidir. Dar hacimli içerisinde gereğinden fazla kişinin yaşadığı konutlarda kullanılacak mobilyalarda da antropemetrik uygunluk önemlidir. Mobilyalar tasarlanırken, işlevsel hacim boşluğu dışında, mobilyanın tüm hacminden yararlanma esas alınmalıdır. Örneğin; raf yüksekliğinin, kitap boyları esas alınmadan gereğinden büyük alınması, dolabın kullanım kapasitesini azaltır.
Benzer şekilde, elbise depolamada askılık yüksekliğinin elbise ölçülerinin esas alınmadan gereğinden büyük bırakılması kullanım kapasitesini azaltır ve daha çok dolap gerektirir. Aksi ise, mobilyanın kullanışlılığını olumsuz etkiler.
Dar hacimli konutlara uygun mobilya tasraımı yapılırken mevcut hacminden optimum şekilde yararlanarak daha az mobilya kullanımı için insan ile ilgili antropemetrik verilere ve mobilyaların tasarlanmasına temel teşkil eden eşyaların kütlesel ölçülerine dikkat edilmeli ve bu veriler tasarlama faaliyeti aşamasında sürekli el altında bulundurulmalıdır.
Çok kişinin yaşadığı dar hacimli konutlarda mevcut hacimden en iyi şekilde yararlanabilmek için çok fonksiyonlu mobilyalar tercih edilmelidir. Bu durumda, ihtiyaç ortaya çıktıkça çok fonksiyonlu mobilyanın ilgili fonksiyonunun devreye sokulması esastır. Dar hacimli konutlarda oda sayısının az olması nedeniyle mobilyada çok fonksiyonluluk, daha çok ihtiyacın giderilmesinde mahremiyetin olduğu yatma ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak gerçekleştirilir. Bu amaçla, daha çok mobilyaların ölü hacimlerinden yararlanılır. Koltuklarda oturma yüzeyinin, karyolalarda yatma yüzeyinin, maralarda üst tabla yüzeyinin alt kısımları bu tür ölü hacimler olup, küçük hacimli konutlarda bu hacimler, başta yaptma fonksiyonu olmak üzere, yatma ve depolama fonksiyonunun karşılanamsı için kullanılmasıyla ilgili mobilyalarda çok fonksiyonluluk ortaya çıkar.
Akşamdan akşama beliren mahremiyetin arandığı yatma ihtiyacının karşılanması için yatak odası olarak bir hacim ayrıldığı zaman bu hacim 8-10 saatlik yatma sürecinin dışında atıl kalacaktır. Konut büyüklüğü yeterli ise bu önemli bir durum değildir. Ancak; konutun küçük olması durumunda, hacimden maksimum yararlanma esastır. Mevcut hacmin yatma süresi dışında da kullanılması öngörülmelidir. Yatak odası mobilyalarından karyola en çok hacim işgal eden donatı elemanı olduğundan, bu durumda karyolanın toplanabilir olması, fiiliyat dışında az yer işgal etmesi veya depolama gibi ek fonksiyonlar yüklenmesi gerekir.
Oturma ve salon mobilyası olan koltuklarda da oturma yüzeyinin altı kısımlarında, oturma fonksiyonu giderildiği anda, koltuğun altında toplu olarak duran yatak, gece saatlerinde yatma fonksiyonu için açılarak yatma ihtiyacını karşılamak için kullanılır. Bu sistem tekli, ikili, ve üçlü koltuklara uygulanarak, çocuk, tek kişilik veya iki kişilik yatma üniteleri ortaya çıkarılabilir. Böylelikle salon ve oturma odası, mahremiyetin de sağlandığı yatak odalarına dönüştürülebilir. Aynı amaçla duvar dolapları da kullanılabilir. Yatma ihtiyacının olmadığı durumlarda, yatak dolap içine kaldırılarak gündüz faaliyetlerine hacim yaratılmış olur. Bu uygulamada, yatak dolabının dış görünüşünün genel hacimle uyumlu olması istenir.
Benzer bir uygulama masa altlarında yapılır. Bu uygulamada, masa ayağı olarak dolap konstrüksiyonlu elemanlardan faydalanılır. Bu hacmin içerisi depolama amaçlı veya katlanır ve saklanabilir yatak için kullanılabilir.
İçerisinde çok kişinin yaşadığı dar hacimli konutlara uygun mobilya tasarımında dikkat edilmesi gerekli bir başka nokta, sırf estetik kaygılarla, özellikle enine (genişlik) yönünde fonksiyona bağımlı olmayan çok fazla yer işgal eden, gereğinden büyük formlara yer vermemektedir.
Sorun saptama amacıyla ankette de bu olumsuzluklardan kaynaklanan sorunlar nedeniyle, en çok salon-oturma odası koltuklardan yoğun şikayet olduğu ortadadır. Ürün farklılaştırma amacıyla yapılan uygulamalarda, koltuklarda hoşa giden formlar yaratabilmek amacıyla ölçüler yana doğru genişletilebilir. Bu durumda enine yönde ölçülerin artmasıyla daha az sayıda oturma ünitesi yerleştirilebilmektedir. Koltuklarda normalde oturma genişliği 55-60 cm. iken, koltuğun yapısal elemanlarının (kolçak) abartılması ile, koltuk genişliği 110 cm'ye kadar çıkabilmektedir. Bu da, dar hacimli konutlarda, yerleştirme hacim sıkıntısı doğurmaktadır.
3.2. Modülerlik
Mobilyada uygulandığı şekliyle modülerlik, konut içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçları farklı oranlarda karşılayacak şekilde oransal bölünmeler yaratarak ortaya çıkarılan modüleri yan yana ve/veya üst üste getirerek ihtiyacı tam olarak karşılama sistemi olarak tanımlanır.
Bu şekliyle modülerlik, dar hacimli konutlarda hacmin tüm olarak değerlendirilmesi ve ihtiyacın istenilen oranda karşılanabilmesi açısından en uygun sistemdir. Bu araştırmada da, sistemler modülerlik esasına dayandırılmıştır.
Modüler mobilya tasarımında mobilyanın yüzeyi ile oluşturulmak istenen statik (durgun-kayıtsız), alışılmamış, hareketli görsel etkiye bağlı olarak oransal bölümlemeler kullanılır. 1/1, 1/2 ve altın oran en çok tercih edilen oransal bölümleme sistemidir.
1/1 oransal bölümlemesinde, yan yana veya üst-üste gelen modüllerin genişlikleri veya yükseklikleri eşittir. Statik (durgun-kayıtsız) bir görüntü verir.
1/2 oransal bölümlemesinde, yanyana veya üst üste gelen modüllerin genişlikleri veya yüksekliklerinin benirlenmesinde katlı ölçüler kullanılır. Bir modülün genişliği veya yüksekliği 30 cm. ise diğeri 60 cm. olur.
Altın oran bölümlemesinde yan yana veya üst üste gelen modüllerin genişlikleri veya yükseklikleri arasındaki orun 1/1,618'dir.
Altın oran göze en hoş gelen orandır. Dikdörtgensel oluşumlarda bu orana uyulduğu zaman görsel etki son derece tatmin edicidir. Bir çerçevenin kısa kenarı 1 birim ise uzun kenarın 1.618 birim olması veya masa tablasının kısa/uzun kenarının 1/618 oranı ile ölçülendirilmesi görsel etkiyi artırır.
3.3. Ürün Çeşitlendirme ve Farklılaştırma
Mobilya endüstrisinin modaya dayalı bir endüstri olması, bu endüstriyi tasarım ağırlıklı bir endüstri durumuna sokmaktadır. Aynı fonksiyonu karşılamasına rağmen kullanıcıların satın alma kararında aldıkları mobilyanın beğenilerini yansıtması yanında alışılmışın dışında bir dış görünüme sahip olmasını istemektedirler. Bunun nedenlerinin başında, gelir seviyesinin artmasıyla mobilyanın mekân içerisinde bir iletişim aracı olarak da görülmesidir. Bu anlamda, mobilya kullanıcısı ile ilişkide olan kimselere kişinin beğenisini, kültürünü, statüsünü ve zenginlik derecesini aktaran bir medya durumuna girmektedir. Bu durum, yüksek gelir seviyesine sahip gruplarda daha belirgindir. Düşün gelir seviyesine sahip gruplarda ise, öncelikle ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak fonksiyon öncelikli satın alma kararı etkili olmaktadır.
O halde, mobilya tasarımı yapılırken, kişilerin beğenilerinin gelir seviyelerinin ve statülerindeki farklılıklar nedeniyle, tüm isteklere cevap verebilecek şekilde bir ürün farklılaştırmasına gidilmesi gerekmektedir.
Bu araştırmada, formda, malzemede, renkte ve kapaklarda farklılıklar yaratarak farklı kesinlerin ihtiyaçlarına cevap verilmesi hedeflenmiştir. Çözümler uygulama bölümünde verilmiştir.
4. Uygulama
İçerisinde bir çok kişinin yaşadığı dar hacimli konutlara uygun, yapılan anket çalışması ile ortaya konan sorunlara da çözüm getirecek olan mobilya tasarımına yönelik bu araştırmada tek bir konutun mekânlarına uyan mobilyalar yerine konut planı ne olursa olsun her tür dar hacimli konutun mekanlarına uygulanabilecek genel bir sistem içeren mobilya tasrımına yönelinmiş, ve daha önce açıklanan sorunların çözümünü içine alan bir sistem önerisi getirilmiştir. Bu genel sistem üç alt sistemden oluşmaktadır.
1.Kutu mobilya sistemi
(TOKİ -ERY KMS)
2.Oturma ve yatma mobilya sistemi
(TOKİ-ERY OYS)
3.Masif mobilya sistemi
(TOKİ-ERY MMS)
4.1 Kutu Mobilya Sistemi
(TOKİ-ERY KMS)
Kutu mobilya, konut içerisinde depolama ve sergileme ihtiyacını karşılayan büfe, vitrin,gardrop, kütüphane, vestiyer, mutfak-banyo dolabı, komidin vb. gibi yapısal eleman olarak ahşap kökenli levhaların kullanıldığı mobilyalardır. Piyasada, panel mobilya olarak da anılmaktadır. Genelde mekân duvarlarına yaslanarak veya asılarak kullanılırlar. Kapı, pencere gibi yapı elemanlarının fonksiyonlarını engellemeyecek şekilde düzenlenirler.
Dar hacimli konularda ana hedef mevcut hacimden maksimum şekilde yararlanmak olduğundan sistem oluşturmada öncelikle fonksiyonel ölçüler tespit edilmiştir. Fonksiyonel ölçülerin ortaya çıkarılmasında, mobilyada özel aksesuarlarla hareketli olan (yeri ayarlanabilen) rafların aralıkları ayarlanabildiğinden burada sadece dolap derinliği, dolap yüksekliği sabit ara bölme yüksekliği gibi sabit ölçüler standartlaşmıştır.
Konutlarda kullanılan dolapların yükseklikleri incelendiğinde aşağıdaki ölçüler ortaya çıkmaktadır.
Mutfak-banyo üst dolabı yükseklikleri 72 cm.
Mutfak-banyo alt dolabı yükseklikleri 82 cm.
Büfe yüksekliği 80-100 cm.
Televizyon dolabı yüksekliği 55 cm.
Komodin yükseklikleri 40-60 cm.
Gardrop, kütüphane, vestiyer 200-210 cm.
Uygulamada kullanılmakta olan bu ölçüler esas alınarak tüm dolaplar için uygulanabilecek ölçüler araştırılarak dört farklı dolap yüksekliği öngörülmüştür. Baza, bir ürün farklılaştırma aracı olarak kullanıldığından 10cm'lik baza ölçüsü, genel ölçüden düşüldüğünde bu ölçüler aşağıdaki gibi standartlaştırılabilir:
Mutfak-banyo ve alt dolabı, büfe 72 cm
Televizyon dolabı, komodin 45 cm.
Alçak modül ve dikey bölümleme 117 cm.
Gardrop, kitaplık 190 cm.
Dolap derinliği olarak da aşağıdaki ölçüler standartlaştırılmıştır.
Kitaplık, vestiyer, mutfak-banyo üst dolabı 33 cm.
Mutfak-banyo alt dolabı gardrop 55 cm.
Komodin, büfe, vitrin 44 cm.
Dar hacimli konularda mevcut hacmi dolap açısından en etkin şekilde değerlendirebilmek için duvar yüzeylerini tam olarak değerlendirmek gerekir. Bu açıdan duvar yüzeyinin her cm'sini değerlendirebilmek ve maliyeti düşürmek için farklı ölçülerde kapaklı ve çift kapaklı modeller arasındaki ölçüsel ilişkiler oransal esaslara göre kurulmuş ve yandaki ölçüler belirlenmiştir.
Yine duvar yüzeyinin tam olarak değerlendirilebilmesi ve kullanıcı isteğine bağlı olarak görsel farklılık yaratabilmek amacıyla yan yana modülasyon elemanları oluşturulmuştur. Bu elemanlar şunlardır.
1. Modülasyon başlangıç ve bitirme modülleri
2. Ara modüller
3. Köşe modülleri
4. Derinlik geçiş modülü
Bu modüllerin yan yana düzenlenmesiyle oluşturulacak görsel etkiye estetik sağlayabilmek için modüllerin konturlarında yükseklik ve derinliklerinde form farklılıklarına gidilmiştir. Bu form farklılıkları ile farklı kullanıcı zevklerinin tatmin edilmesi amaçlanmıştır.
Ortaya çıkarılan farklı yükseklik ve farklı konturlara sahip bu modüllerin yan yana ve üst üste getirilmesi ile farklı zevklere hitap edecek gardrop, kütüphane, büfe-vitrin kombinasyonları oluşturmak mümkündür.
Bu modellerin yan yana düzenlenmesiyle oluşturulacak görsel etkiye estetik katkılar sağlayabilmek için modüllerin konturlarında da yükseklik ve derinliklerinde form farklılıklarına gidilmiştir. Bu form farklılıkları ile farklı kullanıcı zevklerinin tatmin edilmesi amaçlanmıştır.
Dar hacimli konutlardaki sorunların belirlenmesine yönelik yapılan ankette çıkan sonuçlardan en önemlilerinden birisi mobilyaların kullanıcıalrının zevklerine uygun olmadığını belirtmeleridir. Bu şikayetlerin giderilmesi açısından çok sayıda form oluşturulması gereklidir. Buradan hareketle, dolap gövde konturları ile oluşturulabilecek farklı estetik kombinasyonları ile yetinilmemiştir. Dolabın tabanla ilişkisini sağlayan bazalardan ve kapaklardan da estetik farklılaştırma amacıyla yararlanılmıştır.
Bazalarda kutu baz, çerçeve ayaklı baza ve ayaklı baza alternatifleri oluşturularak, baza yoluyla ürün farklılaştırma olanağı yaratılmıştır.
Mobilya tasarımında en etkili ürün farklılaştırma araçlarından birisi de kapaklarla yapılan farklılaştırmadır. Bu araştırmada da kapaklar mobilya farklılaştırma aracı olarak kullanılmıştır. Bu amaca yönelik olarak geliştirilen tüm başlama-bitirme, köşe, ara ve derinlik geçiş modüllerine uygun konturlarda düz ve farklı yüzey şekillerine sahip kapaklar geliştirilmiştir. Böylelikle isteyen istediği dış hatlara sahip dolap modülünü seçerek yine kendi zevkine uygun kapak modelini kullanarak görsel tatmin hedeflenmiştir.
Renk ve malzeme esteik farklılaştırma amacıyla kullanılabilir. Farklı modüllerde ve kapaklarda farklı renkler kullanılarak daha önce öngörülen ürün farklılaştırma araçlarıyla birlikte kullanıcıya sonsuz sayıda görsel seçenek alternatifi sunulmuş olmaktadır.
Dar hacimli konutlara uygun mobilya tasarımına yönelik TOKİ projesi için geliştirilen bu sistemle sonuç olarak şu avantaklşar ortaya çıkarılmaktadır.
1.Modülasyon sistemi esas alınarak modüllerde yapılan ölçü farklılaştırmasıyla her cm. duvar yüzeyi depolama-sergileme amaçlı kullanılarak dar hacimli konutların mevcut hacminden maksimum yararlanabilmek imkanı ortaya çıkarılmıştır.
2. Farklı ölçülerdeki bu modülleri yan-yana ve/veya üst üste kullanarak estetik farklılaştırma olanağı sunulmuştur.
3. Ara modüllerin dışında geliştirilen farklı köşe, başlama bitirme ve derinlik geçiş modülleriyle de estetik farklılaştırmaya gidilebilir.
4. Ortaya çıkarılan modül sisteminde yer alan farklı modüllerde farklı malzemeler kullanılarak, ürün farklılaştırmaya gidilebilir.
5. Sistemde yer alan farklı modüllerde birbirleriyle uyumlu farklı renkler kullarak, renk yoluyla ürün farklılaştırmaya gidilebilir.
6. Ortaya çıkarılan farklı kapak modelleriyle, isyen kullanıcı istediği kapak modelini seçerek, kullanıcı tatmini ön plana çıkarılmıştır.
7. Modüler arasında ölçü standardına gidilmesi ve ortak ölçülerin kullanılması esas alınarak üretim maliyetleri ve sonuçta ürün maliyetlerinin düşürülmesi hedeflenmiştir.
Sonuçta sistemle, isteyene istediği ürünü seçebilme ve alabilme imkanı yaratılarak kullanıcı tatmini ve mutluluğu ön plana alınmıştır.
4.2. Oturma ve Yatma Mobilya Sistemi (Toki-Ery Oys)
Daha önce de değinildiği gibi, koltuklar kişisel olarak fazla yer işgal eden mobilyalar olması nedeniyle, bu elemanların yer aldığı hacimler olan oturma odası ve salon dar hacimli konutlarda en yoğun şikayetlerin yaşandığı hacim durumundadır. Koltuklarda, oturma genişliği, oturma derinliği ve oturma yüksekliği insanın antropemetrik verilerine göre yerleşik olarak standart olduğundan, sorun koltuğun yapısal elemanlarının (arkalık-kolçak) estetik amaçlarla gereğinden büyük tutularak fazla yer işgal etmesinden ve oturma yüzeyi altında kalan kısmın etkin şekilde değerlendirilememesinden kaynaklanmaktadır.
Daha önce de belirtildiği gibi, dar hacimli konutlardaki esas sorun, konut içinde çok kişinin yaşamasıyla ortaya çıkmakta ve içinde yaşayan kişi sayısı da değişebilmektedir. Ölçülerin standar olması nedeniyle, dar hacimli konutlar için uygun konut sisteminin oluşturulmasında aşağıdaki esaslar gözönüne alınmıştır.
1. Düşük depolama hacmi ve yatma ihtiyacının karşılandığı hacimler dışında yatma elemanı istenmeyen aileler için sadece oturma fonksiyonlu standart koltuklar.
Çok fonksiyonluluk, özel aksamlar ve konstrüksiyonlar gerektirdiğinden koltuğun satış fiyatını arttırmakta ve sağlamlığını azaltmaktadır. Bu da kullanıcıya gereksiz külfet getirmektedir.
2. Kolçaklar bir koltuğun genişliğinin artışında oldukça etkilidir. Kolçağa estetik kaygılarla abartılmış formlar uygulanması, koltuğun toplam genişliğini fazladan 40 cm'ye kadar arttırabilmektedir. Bu da, her cm'nin değerli olduğu dar hacimli konutlarda fazladan yer işgali anlamına gelip, diğer ihtiyaçların tam olarak karışlanmasını engellemektedir.
Kolçakların 10 cm. genişliğin üstüne çıkmaması öngörülmüştür.
3. Koltuklarda oturma yüzeyinin karyolalarda yatma yüzeyinin alt kısımları, başka fonksiyon içermemesi durumunda, ölü hacim olarak karşımıza çıkar. Dar hacimli konutlarda, bu hacimler değerlendirilmesi gerekli en önemli hacimlerdir.
Dar hacimli konutlar için karyolalarda yatma yüzeyinin alt kısmının üç şekilde değerlendirmesi söz konusudur.
a) Yatağın özel kasa ve makas sistemiyle hacim depolama amaçlı olarak kullanılması
b) Yatağın altında oluşturulan kasa içerisinde depolama amaçlı çekmece uygulaması,
c) Esas yatağın altına sürülebilen ve gerektiğinde alttan çıkarılan "yavru yatak" uygulaması.
Koltuklarda ise oturma yüzeyinin altındaki ölü hacim iki farklı amaçla değerlendirilebilir.
a) Özel makas ve sürgü sistemi kullanılarak gerektiğinde oturma yüzeyinin altından yatak çıkarılması. Bu uygulama piyasada "aç-yat" veya "çek-yat" uygulamaları olarak anılmaktadır. Bu uygulama ile tek kişilik, iki kişilik ve üç kışılık koltuklarda tek kişilik veya iki kişilik yatma ihtiyacı karşılanarak dar hacimli konutlarda gerektiğinde salon ve oturma odaları yatma hacmine dönüştürülmüş olur.
b) Oturma yüzeyi hareketli ve oturma yüzeyinin alt kasa şeklinde yapılarak ölü hacim depolama amaçlı olarak değerlendirilmelidir.
4. Bu araştırma ile ilk defa olarak koltuklarda da modülasyon gidilmesi önerilmektedir. Bu iki nedene dayanmaktadır:
a) Konuta olan iç ve dış (misafir) sirkülasyonunun değişken olması, Sirkülasyon konut içerisinde yaşayanların sayısına ve bu kişilerin sosyal statüsüne bağlı misafir kabul sıklığına ve ihtiyaç büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir. Sirkülasyon düşük ise, konutun fazladan ve standart koltuk takımlarıyla donatılması konutun hacim yararlanma oranını düşürmektedir. Hacimde fazladan yer işgali nedeniyle yerleşim sorunları ile karşılaşılmaktadır. Bu durumda, kişiler kendi ihtiyaçlarına bağlı olarak istediği sayıda oturma elemanını alabilme şansına sahip olmalıdır.
b) İnsanların estetik zevkleri ve anlayışları farklıdır. Çoğu zaman, üreticiler tarafından sunulan modeller tatmin edici olmamakta, bir nevi kulalnıcı mevcut mobilyalardan birisini seçmek durumunda kalmaktadır. Bu da, kullanıcı tatminsizliğini ortaya çıkarmaktadır.
Geliştirilen modüler koltuk sisteminde, birim modül oturma koltuğu, sökülüp-takılabilir kolçak ve köşeli oturma yüzeyi oluşturabilmek için köşe modüllü olmak üzere üç adet sistem elemanı mevcuttur. Birim modül ve gerektiğinde köşe modülü alt taraftaki özel bağlantı sistemiyle istenildiği kadar yan-yana getirilerek doğrusal ve köşeli gerekli ihtiyaç büyüklüğünde oturma yüzeyi oluşturulabilmektedir.
Birim modülde yüksekliğine form farklılığına gidilerek ve yine değişik formlarda kolçakları devreye sokarak form açısından farklı değişik kombinasyonlar oluşturma imkanı yaratılmıştır. Koltuklarda modülasyonun bir başka avantajı da, bir araya getirilecek her modülde farklı döşeme kumaşı kullanarak çok renklilik yoluyla ürün farklılaştırabilmelidir. Böylelikle, kullanıcının beğendiği kumaşları modüle uygulatarak, beğenisine uygun bir mekan yaratmasına olanak sağlamış olur.
4.3. Masif Mobilya Sistemi (TOKİ-ERY MMS)
Masif mobilyalar, mobilyanın yapısal elemanlarında masif ahşabın kullanıldığı mobilyalardır. Tam anlamıyla bütün yapısal elemanlarının hepsinin masif ahşap olduğu mobilyalar söz konusu olmamakla birlikte, sandalye, masa ve dolaplarda mobilyaya gelen yükü dar bir kesitle zemine aktarmada ayak ve çerçeve konstrüksiyonlarla masif ağırlıklı bir yapı ortaya çıkartılabilmektedir.
Otomotiv endüstrisinde olduğu gibi mobilya endüstrisinde MONTAJ ÜRETİMİ'ne doğru bir geçiş yaşanmaktadır. Bu üretim şeklinde, bir firma aynı teknolojiyle üretim yapabilecek olan mobilya parçalarını üretimi konusunda uzmanlaşmakta ve bu parçalardan farklı form ve ölçülerde çok sayıda üreterek farklı ihtiyaçlara düşük maliyetle cevap verebilmektedir. Başka bir firma da, kendi ürün grubuna girebilecek olan parçaları seçerek bunların montajını, montaj sonrası işlemlerini ve pazara dağlılımını üstlenmektedir.
Bu araştırmada ise, bu anlayışa uygun olarak farklı form ve ölçülerde sandalye, masa, dolap masif elemanlarını üreterek, özellikle dar hacimli konutlarda olmak üzere, konutlarda hacme uygun form ve ölçünün seçilip bu elemanların montajının yapılarak mevcut hacimden en iyi şekilde yararlanmak hedeflenmiştir. Bu hedefe yönelik olarak masif konstrüksüyonun yer alabileceği mobilyalar belirlenmiştir.
1) Dolap, baza saplama ayakları ve çerçeve baza konstrüksüyonu
2) Komodin, etejer, TV ünitesi ve karyola başlığı ayakları
3) Sandalya
4) Masa
Dar hacimli konutlarda hacimsel ve kişisel ihtiyaca uygun büyüklükte ve form açısından daha fazla kişinin estetik zevkine hitap edebilmek için masif mobilya sistemi ile ilgili olarak aşağıdaki sistemsel özellikler geliştirilmiştir.
1) Farklı fonksiyonel yüzey özellikleri oluşturabilmek için aynı form korunarak farklı ayak yükseklikleri oluşturulmuştur.
2) Farklı alanlarda yüzey oluşturabilmek için mobilyanın taşıyıcı sisteminde farklı ebatlara yer verilmiştir.
3) Taşıyıcı sistemde aynı formlarla farklı yapısal özellikler yaratılarak daire, kare, dikdörtgensel yüzey formlarının uygulanması sağlanmıştır.
4) Masif mobilyaların yapısal elemanlarında farklı formlar yaratılarak, isteyene istediği modeli seçme imkanı sağlanmıştır. Böylelikle, maksimum tüketim tatmini hedeflenmiştir.
5) Yapısal elemanları birbirine bağlayan ara kayıtlarda farklı uzunluk standartları getirilerek istenilen ebatta yüzey oluşturma imkanı yaratılmıştır.
6) Kalınlaştırma ve yapısal eleman olarak kullanılan kayıtlarda 12x30 mm'den 25x120 mm'ye kadar farklı ebat ve form standardır getirilerek kayıtlar yolu ile ürün farklılaştırmasına gidilmiştir.
Sistemin pratiğe aktarılması ile istenilen alansal yüzeye sahip elemanlarla farklı estetik zevklere hitap etmek mümkün olacaktır.
5.Sonuç ve Önerileri
İnsanlar sosyal ve kültürel açıdan oldukları kadar ekonomik güçleri açısından da farklılıklar göstermektedirler. Bu farklılık onların tüketim alışkanlıklarını doğrudan etkilemektedir. Mobilya da prestij ürün boyutu ile bir statü sembolü olarak kullanılabilmekte, yapısı ve estetik düzenlenişi ile dönemin kültürüne ayna olabilmekte, teknolojik gelişmeleri yansıtabilmekte ve farklı maliyet unsurları nedeni ile çok farklı fiyatlara mal olabilmektedir. Genelde pahalı bir ürün olması nedeniyle bir defa satın alındığı zaman uzun süreli kullanımı zorunlu olmaktadır. Bu durumda, kullanıcı eksik konforlu, ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamayan mobilyalardan oluşan bir ortamda uzun süreli olarak sıklıkla yaşamaya mahküm kalabilmektedir. Halbuki dönem "Koşulsuz Tüketici Memnuniyeti" dönemidir.
Mobilya'da bu şartın sağlanabilmesi için her tüketicinin barındığı mekana, sosyal yapıya, kültürüne ve maddi gücüne uygun tasarımların ortaya çıkarılması gerekir. Bu da tüketici odaklı yapılanmayı gerektirir.
Mobilya tüketicilerinden gelen isteklerin tam olarak karşılanabilmesi sadece tasarlama gücüne bağlı olmayıp üretim teknolojilerinin isteklere uygun tasarımı üretebilme yetisine ulaşmasına da bağlıdır. Son zamanlardaki bilgisayar teknolojileri ve destek hizmetlerinde ortaya çıkan hızlı gelişmeler tüketici odaklı yapılanmayı mümkün kılmıştır. Bilgisayar destekli tasarım, CNC makinelerle üretim ve bilgisayar destekli merkezi bilgi aktarımına dayalı işleme yapılanması ile tüketici isteklerine maksimum uyumu sağlayacak ürün çeşitlendirmesine ve farklılaşmasına gitmek mümkün hale gelmiştir. Mobilyada bunun modülasyondur. Bu sistemde ihtiyacı bütünüyle karşılayan standart üniteler yerine belirli büyüklükte karyılayan modüler esas alınır. Bu modüllerin üst üste ve/veya yan yana getirilmesi ile istenilen şiddette ihtiyaç giderilmiş olur.
Mobilya Dekorasyon - Eylül/Ekim 2000
03:53
Dar Hacimli Toplu Konutlara Mobilya...
Gönderen
Melih
|
Etiketler:
Dar Hacimli Toplu Konutlara Mobilya...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Arşivim
Desteklediklerimiz
- İslami Konular
- Oyun Oyna
- Dersler,Ödevler
- Bayanlar Bölümü
- Yemek Tarifleri
- Çocuk Bölümü
- Haber Dünyası
- Genel Kültür
- Sohbet Muhabbet
- Müzik Dünyası
- Sinema ve Filmler
- Videoları
- Yerli tv Dizileri
- Vatanımız Türkiye!
- Bilgisayar Teknoloji
- Cep Telofonları
- Oyun Dünyası
- Tarım Ziraat
- Hayvancılık
- Meyvecilik
- Tarım Makinaları
- Bilginin Adresi
Katogoriler
- 2009'da Mondi'de fiyatlar aynı
- Aderans Problemi
- Ahşabın sıcaklığı ve modern yorumu
- Ahşap Dış Cephe Kaplaması
- Ahşap Doğramalarınızın Ömrünü Uzatın
- Ankastre Nedir (ankraste ürünle hakkında)
- Bahçe Mobilyaları
- Bahçe Sulaması
- Balkon Mobilyaları
- Banyolar İçin Akılcı Çözümler
- Banyoların Evrimi
- Bellona ile Alvina keyfi...
- Bellona ile ev modasında üçüncü boyut
- Bellona'dan 2009 ev modası...
- Bellona’dan yeni Atlas yatak odası
- Bellona’nın yeni ürünü Vento...
- Bilgisayarlı Bahçe Sulama
- Bilgisayarlı Sulama Sistemi
- Boyama Problemleri
- Boyanın çatlaması
- Brüt beton yüzeylerin boyanması
- Çatlama
- Çocuk Odaları Hayal Gücünü Zorluyor
- Çok amaçlı oturma grupları...
- Çözüm Önerileri
- Dar Hacimli Toplu Konutlara Mobilya...
- Dekorasyon Fikirleri
- Delişen yapı sektörünün yapı elemanları
- Derinin salondaki şık yansıması
- Dış Cephe Kaplama
- Diana ile Mutfağınızda Fark Yaratın
- Dolabınızı Organize Edin
- Düşlerle yarışan tasarımlar...
- Ergonomik ve estetik mutfaklar
- Evde Düzen Zamanı
- Evin her yerinde şıklık yarışı
- Eviniz için şık tasarımlar
- Evinizde benzersiz bir şıklık...
- Evinizde doğal bir kompozisyon
- Evinizde konforlu alanlar yaratın
- Evinizde modern rüzgarlar estirin
- Evinize Paris Şıklığını Taşıyın...
- Evinizi baştan yaratın...
- Evinizi Dört Adımda Dekore Edin
- Evinizin tüm ihtiyacı burada
- Farklı Dekorasyon Önerileri
- Ferforje dekarasyondaki estediği
- Fiber çimento katkılı yüzeyler
- Glitolinli macun yüzeyler
- Grass
- Häfele ile Türkiye’de
- Häfele’den hayatı kolaylaştıran raflar
- Hayatınızı kolaylaştıracak tasarımlar
- Hayattan ilham alan tasarımlar
- Home Life’ın büyüsü şekil değiştiriyor
- Infrared
- Isı Yalıtımı
- Isıtma Sistemleri Alternatifleri
- Işıkla Isıtma
- Işıklandırma nasıl yapılmalıdır
- İpek Mobilya'dan Daisy...
- İstikbal'den Moda Baza Takımı
- Kişiye ve mekâna uygun tasarımlar
- Klima
- Koltuk Alırken..
- Kuşatma
- Mantolama Sistemi
- Mobilya alırken nelere dikkat etmeli?
- Mobilya Seçiminde öneriler
- Mobilya Sektöründe Dünden Bugüne
- Mobilya tasarım ödülleri sahiplerini buldu
- Mobilyada Yunan - Roma Dönemi
- Modayı evinize taşıyın...
- Modern ve zarif tasarım...
- Mondi Rio yatak odası takımı
- Move 2008 koleksiyonu...
- MOVE'nin dolap sistemleri...
- Mum Malzemesi ve Tarihine Bir Bakış
- Mutfağı Yenilemek İçin 14 Fikir
- Mutfak Dekorasyonu Zayıflamada Önemli
- Mutfaklarda Yüzyıllık Bir Ağaç: TEAK
- Mutluluk kampanyası devam ediyor
- Odalarınızda ek bir alan yaratın
- Otomatik Sulama Sistemi
- Oturma gruplarında seçkin bir imza
- Radyatörler
- Sadeliğin asaleti yatak odalarında
- Salon için önerilen tasarımlar...
- Salon için şık bir seçenek...
- Salonunuzda estetik görünümler...
- Seçkin bir yemek atmosferi...
- Siding Sistemi
- Şaşaalı mobilyaların markası Türkiye’de
- Şömineler
- Tatildeyken Çiceklerin Sulanması
- Televizyon keyfine yeni bir boyut
- Termal Çevreleme
- Tunaev'den kanepe grupları
- Türkiye`de Mobilyacılık
- Ucuz mobilya yapacaklar...
- Ütülerin Üstesinden Gelin
- Yanarken Renk Değiştiren Mum
- Yatak Düzenlemenin Püf Noktaları
- Yatak odanızda farklılık yaratın
- Yatak Odası Dekorasyonu Önerileri
- Yataş Duo 3'lü kanepe...
- yeni yaşam alanım mutfağım
- Yerden Isıtma
- Yine bir İNCİ klasiği...
- Zarif formlarla karakteristik mekanlar
0 yorum:
Yorum Gönder